Her insan şansını kendi yaratır derler. Basketbol sporunda şans faktörü etkilidir. NBA’de 82 maçlık sezon uzun ve yorucudur. Uçak seyahatlari, sakatlıklar, antrenman yoğunluğu bunların hepsi oyuncuları etkilemiştir, etkiler. Normal sezonda fırtına gibi esen takımlar play-off başladığı zaman normal sezondaki etkileyici performansını play-offlara yansıtamayabilir. Yazının başında da belirttiğim gibi basketbolda çok değişken vardır. Bu değişkenleri… Devamını oku
NBA ‘de normal sezon geride kalırken Play-Off zamanı geldi. Play-Off yapan takımlar yüzük için büyük bir savaş verirken, play-off yapamayanlar ise yeni sezona daha iyi kadrolarla girmek için büyük çaba sarf edecek. Yaklaşan draft zamanı takımların gelecek yeni oyuncular için yaptığı araştırmalar da iyiden iyiye artmaya başladı. Takas zamanı yüzük için başka takımlara gidecek… Devamını oku
Her şey 2014 NBA draftında başlamıştı. 2011-2012 sezonundan bu yana Play-Off göremeyen 76ers taraftarı bu şanssızlığı kıracak ve onlara Play-Off yaptıracak bir oyuncu için dua ediyorlardı. 76ers yönetimi tanking olayını abartmış sahaya absürt absürt kadrolarla çıkıyordu. Oyunun mücadele ve eğlence tarafına 76ers yönetimi tarafından adete darbe vurulmuştu. 76ers taraftarı NBA’in takımını en çok destekleyen… Devamını oku
NBA’de bildiğiniz gibi oyuncular çok yoğun tempoda maç yapar. Bazen antrenman yapmaya bile vakit bulamayan oyuncular, takımlar olur. Oyuncuların o maç temposunda o yoğun zamanda ailelerine ayırabilecek vakitleri bile olmayabilir. Bu oyuncular dünyanın en iyi profesyonelleri oldukları için draft edildikten bu yana bu maç temposuna bu yoğunluğa alışmak için birçok dayanıklılık antrenmanları yaparlar. Bu oyuncuların… Devamını oku
Bir işe girdiğinizde o işin ne gibi riskler içerdiğini bilip ona göre o işi yapmaya başlarsınız. İyi yönlerini yada kötü yönlerini her zaman bilerek girersiniz. İşe girmeden önce o iş sizin için bir nevi kumardır. NBA ‘de de draft kulüpler için her zaman bir kumardır. Kulüpler seçtikleri oyuncu kulüp için iyi mi, kötü mü… Devamını oku
NBA tarihinde Avrupa’dan gelip NBA’de tutunabilen basketbolcular bir haylı azdır. Nedenini şöyle kısaca açıklamak gerekirse Avrupa’da oynanan oyun NBA’de oynanan oyundan daha yavaş, Avrupa’da daha az birebir oyunlar var. En çok gözümüze çarpan nedenlerden birisi de NBA’de atletizmin Avrupa’ya göre çok daha üst düzeyde olması. Oyun temposu gibi farkılıklar da NBA’de dikiş tutturabilmiş bu kadar az sayıda Avrupalı olmasının sebeplerinden. 2004 Atina Olimpiyatlarına kadar bu nedenler gayet kayda değer nedenlerdi. Peki ondan sonra ne mi değişti?
